Tarih

3.4. ADIGELERİN BUGÜNKÜ DURUMU

-A-


İÇİNDEKİLER

3.4.1. Komşularla İlişkilerin Yeniden Tanzimi

3.4.1.2. Rusya İle İlişkilerin Yeniden Tanzimi

3.4.1.1. Türkiye İle İlişkilerin Yeniden Tanzimi

3.4.2. Kültürel, Ekonomik ve Sosyal Krizler

3.4.3. Dini ve Ahlâki Değerlerin Zayıflaması

3.4.4. Adıgeler İçin Diyasporanın Önemi

3.4.5. Adıgelerin Geleceği Hakkında Tahminler

3.4.6. Adıgelerde Toplumsal Değişme


Toplumsal değişme en genel anlamda ‘zaman süreci içinde toplumlarda görülen farklılaşma olayıdır. Toplumun dinsel ve özdeksel öğelerinde meydana gelen değişmelerdir.’

Toplumsal değişmeyi açıklamada kullanılan ilk sistematik kuram ‘evrim’ kuramıdır. Appelbaum bunu klasik ve çağdaş olarak ikiye ayırır.

J.Fichter, değişmeyi ‘önceki durum yada davranıştan farklılaşma’ olarak tanımlar (Sociolog, s. 340). İleriye veya geriye doğru olabilen, toplumda ve insanlarda gözlenen başkalaşmalar ve farklılaşmalardır. T.B. Bottomore ise toplumsal değişmeyi, ‘toplumun yapısını oluşturan toplumsal ilişkiler ağının ve bunları belirleyen toplumsal kurumların değişmesi’ olarak açıklar. Toplumsal değişme kısaca toplumu oluşturan kurum ve ögelerin değişmesidir.

3.4.1.Rusya İle İlişkilerin Yeniden Tanzimi

‘Yeltsinin Kafkasya ile ilgili görüşlerini,’Rusya Federasyonunun Milletler Politikası Kavramı’ başlığını taşıyan kararnamede de görmek mümkündür. 15 Haziran 1996 tarih ve 909 sayılı kararname Nezavisimaya Gazeta’da yayınlanmıştır. Rus resmi makamlarının daha önceki yayılmacı karakter taşıyan beyanatlarıyla karşılaştırıldığı zaman Yeltsin’in bu sözleri, uzlaşma ve Batı’nın Kafkasya konusundaki jeopolitik çıkarlarını kabul etme anlamına gelmektedir.

3.4.1.1. Türkiye İle İlişkilerin Yeniden Tanzimi

‘Tarih, Türkiye’nin XIX. Asır dış politikasında stratejik hata yapmış olduğunu göstermektedir ki, o zaman Türkiye Kafkasya’ya gerçek destek verememiştir. Bugünün şartlarında da tarihin derslerinden doğru sonuçlar çıkarıldığı söylenemez. Gene Türkiye ve müslüman devletlerin devlet politikası esaslı genel görüş ve harekete sahip olma yeteneğinden yoksundur ve ondan zarar görmektedir. Bununla beraber, bütün Türk halkı ve müslüman halklar Çeçen halkını ve onun mücadelesini tamamen desteklemiştir… Kafkasya’nın dünya politikasındaki önemi ölçülemeyecek şekilde arttı ve de artmaya devam etmektedir.’

 

Bu sayfanın başına dön


3.4.2.Kültürel, Ekonomik ve Sosyal Krizler

[FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component]

 

Bu sayfanın başına dön


3.4.3.Dini ve Ahlâki Değerlerin Zayıflaması

[FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component]

 

Bu sayfanın başına dön


3.4.4.Adıgeler İçin Diyasporanın Önemi

[FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component][FrontPage HTML Markup Component][FrontPage Component]

 

Bu sayfanın başına dön


3.4.5.Adıgelerin Geleceği Hakkında Tahminler

Eğitilmiş insan gücü mevcudu ile talep arasındaki dengesizlik, ücretlerin emsal ülkelere nispetle son derece düşük (1/10 ilâ 1/100) oluşu, istihdam imkânlarının yetersizliği, bilim ve araştırma yapmanın hiçbir cazibesinin kalmaması, siyasi ve ekonomik istikrarsızlık sebebiyle büyük bir beyin göçü ihtimal dahilindedir. Kaldıki şimdiden Moskova’ya, Türkiye’ye, Avrupa ve Amerika’ya gidip yerleşen bilim adamlarına rastlanmaktadır. Bu sayılan sebeplere teknolojinin yenilenememesi ve gelişmiş ülkelerdeki refah seviyesinin kitle iletişim vasıtalarıyla tanıtım ve telkini de eklenince böyle bir ihtimali uzak saymak imkânsız hale gelmektedir. Zira beyin göçü için gereken tüm sebep ve şartlar ziyadesiyle mevcuttur.

Bu konuda KHK fahri başkanı Şenıbe şu görüşü ileri sürmektedir: Kafkasya’nın zor dönemi bitmedi. Bir iki nesil yine (özellikle Abhazya, İnguşetya, Osetya ve Çeçenya’da) meşakkat çekecek. Önümüzdeki zamanlarda bizim düşmanımız Amerika olacak. Kendi başının derdine bakmaktan aciz kalan Rusya’nın dilini kullanmamız bize çok büyük zarar vermez. Önümüzdeki asırda savaşlar temiz toprak ve temiz su yüzünden kopacaktır. İslam ülkelerinde dinin güçlenmesi bizim için çok yararlı olacak. Bu durum bir taraftan da Amerikanın bize karşı düşmanlığını arttıracaktır.

Adıgelerin önde gelen şairlerinden Bemırza Mohadin bu konuda şu kanaati taşımaktadır: ‘Biz hala düşmeye devam ediyoruz. Dibini de görmüyoruz. Ruslar Çerkesler gibi açlığa tahammül edemezler. Şimdilik isyan etmiyorlarsa, İçkinin uyuşukluğu sürdüğündendir. Onlar yakında ayaklanır.’

Çeçenistan olayları ‘Sovyetler Birliğinde geçerli olan iç ve dış dinamiklerin, Rusya Federasyonu için de geçerli olduğu’ şeklindeki düşüncemizi doğrulamamktadır. Bir diğer deyişle, ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, Çeçenistan olayları R.F. için ‘sonun başlangıcı’dır. Bu olayla başlayan süreç önümüzdeki yüzyılın ilk çeyreği içerisinde Rusya’nın dağılmasıyla veya gevşek bir konfederasyon haline dönüşmesiyle sonuçlanacaktır.

Adıgelerin oluşması muhtemel konfederatif yapıda, şu anda mensuplarının yaşadığı beş bölge ile katılması söz konusu olabilecektir.

 

Bu sayfanın başına dön


3.4.6.Adıgelerde Toplumsal Değişme

Bir toplumu değişmeye zorlayan, toplumun benimsediği ve özümlediği yeni değerlerdir. Bu değerler toplumun kendisince yaratılmış yada başka toplumlardan alınmış olabilir, fark etmez. Bir değer topluma girdiğinde öteki değerlerle birleşerek yeni biçimlere girer, yeni değerler üretir. Genel olarak toplumsal değişme bu yeni değerlerin ürünüdür. Bu oluşuma toplumda yenilikler denir.

 

Bu sayfanın başına dön